6.Sınıf 1.Ünite

www.dindefterim.com

PEYGAMBER VE İLAHİ KİTAP İNANCI

Allah’ın Elçileri: Peygamberler

Allahü Teala’nın emirlerini, yasaklarını, mesajlarını insanlara açıklayıp öğretmek amacıyla insanlar arasından seçip görevlendirdiği mübarek kişilerdir.

Allah’ın kendilerine ilahi kitap gönderdiği peygamberler.

Allah’ın kendilerine ilahi kitap göndermediği, kendinden önce gönderilen kitabın hükümlerini devam ettiren peygamberler.

Vahiy: Allah’ın peygamberlere mesaj göndermesi.• Yüce Allah, ilk insan topluluklarından başlayarak son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) kadar her topluma peygamber veya peygamberler görevlendirmiştir.

“Andolsun ki biz, … her millete bir peygamber gönderdik…” (Nahl suresi, 36. ayet)

• Peygamberlere inanmak,İslam dininin inanç esaslarından birisidir.


Kur’an-ı Kerim’de Adı Geçen Peygamberler

Hz.Adem Hz.İsmail Hz.Davud Hz.Zekeriya
Hz.İdris Hz.İshak Hz.Süleyman Hz.Yahya
Hz.Nuh Hz.Yakub Hz.Eyyub Hz.İsa
Hz.Hud Hz.Yusuf Hz.Zülkifl Hz.İbrahim
Hz.Lut Hz.Şuayb Hz.Yunus Hz.Salih
Hz.İlyas Hz.Elyesa Hz.Musa Hz.Muhammed


Not: Kur’an’da Lokman, Zülkarneyn ve Üzeyr isminde üç mübarek kişiden bahsedilir. Ancak bunların peygamber olup olmadıkları açıkça belirtilmemiştir.

Peygamberlerin Özellikleri ve Görevleri

Peygamberlerin Özellikleri (Sıfatları):

  1. Sıdk: “Doğru olmak” demektir. Peygamberler sözlerinde ve işlerinde doğru insanlardır. Asla yalan söylememiş, hile ve haksızlık yapmamışlardır.
  2. Emanet: “Güvenilir olmak” demektir. Bütün peygamberler güvenilir insanlardır. Onlar yaşadıkları toplumda sözleriyle ve davranışlarıyla insanların güvenini kazanmışlardır.
  3. Fetanet: “Akıllı ve zeki olmak” demektir. Peygamberler akıllı ve zeki kişilerdir. Yüce Allah’ın kendilerine verdiği bu sorumluluğu, ağır görevi yerine getirebilmeleri için çok akıllı ve zeki olmaları gerekir.
  4. İsmet: “Günah işlemekten kaçınmak” demektir. Peygamberler gizli ve açık her türlü kötülükten ve günahtan kaçınmışlardır.
  5. Tebliğ: “Açıklamak, bildirmek” demektir. Peygamberler Allah’tan aldıkları mesajları olduğu gibi, hiç değiştirmeden insanlara açıklayıp öğretmişlerdir.

Mucize:Allah’ın izniyle sadece Peygamberlerin yapabildiği olağanüstü işler, hareketler. Peygamberler insanların iman etmelerine yardımcı olmak ve onları ikna etmek amacıyla mucize göstermişlerdir.

Peygamberlerin Görevleri:

» Allahü Teala’nın emirlerini ve yasaklarını bütün insanlara duyurmak (tebliğ etmek)
» Allah’ın ayetlerini insanlara açıklayıp öğretmek
» Yüce Allah’ı insanlara en doğru şekilde tanıtmak
» İnsanlara inanç esaslarını ve ibadetin nasıl olacağını öğretmek
» İnsanlara güzel örnek olmak
» Görevlerini yaparken zorlayıcı değil müjdeleyici ve kolaylaştırıcı olmak

Peygamberler İnsanlar İçin En Güzel Örnektir

Allahü Teala’nın emirleri, yasakları, mesajları insanlara yöneliktir. Diğer bir ifade ile vahyin muhatabı insanlardır. Bu mesajları insanlara en iyi yine bir insan açıklayabilir. Bir insan, başka bir insanı anlayabilir, sevincini üzüntüsünü paylaşabilir, onunla kolay iletişim kurup derdini paylaşabilir, yaşamıyla ona örnek olabilir. Bu yüzden peygamberler insanlardan seçilmişlerdir. Dolayısıyla peygamberler gerek sözleriyle gerek davranışlarıyla insanlar için en güzel örnektir. Çevremizde çalışkanlılığıyla, yetenekleriyle, başarılarıyla, güzel ahlakıyla örnek alabileceğimiz kişiler olabilir. Ancak peygamberler hariç her insanın hatalı, kusurlu yönleri vardır. Peygamberler ise günahsız insanlardır ve onlar Allah’tan vahiy alırlar. Tarih boyunca yaşamış bütün peygamberler güzel ahlaki davranışlarıyla insanlara örnek olmuşlar, sevginin dilini kullanarak gönüllere hitap etmişlerdir. Adalet, merhamet, hoşgörü, yardımseverlik, doğruluk, dürüstlük, sabır, cesaret, temiz olma, bilgiye önem verme vb. birçok ahlaki davranışı hayatlarında en iyi şekilde yaşayarak diğer insanların da bu davranışları benimseyip uygulamalarına vesile olmuşlardır. Yüce Rabbimiz eğer insanlara peygamber göndermeseydi, insanlar akılları vasıtasıyla Allah’ın varlığını kavrasalar bile O’nu yeterince tanıyamaz, O’nun mesajlarını, emirlerini ve O’na nasıl ibadet edileceğini bilemezlerdi.

Vahiy ve Vahyin Gönderiliş Amacı

Vahiy: Allah’ın Peygamberlere gönderdiği mesajlara vahiy denir.

“Onlar sana indirilene de senden önce indirilene de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.” (Bakara suresi, 4. ayet)

Allah niçin vahiy göndermiştir:

» İnsanların Allah’ı bilip tanımaları için
» İnsanların dünyada ve ahirette kurtuluşa ermeleri için
» İnsanların yanlış inançlara yönelmemeleri için
» İnsanların barış içinde, huzurlu, mutlu yaşamaları için
» İnsanların güzel ahlakı öğrenerek doğru davranışlar sergilemeleri için
» İnsanların Allah’a nasıl ibadet edeceklerini öğrenmeleri için
“Biz bu kitabı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da doğru yolu göstersin ve rahmet olsun diye indirdik.” (Nahl suresi, 64. ayet)

İlahi Kitaplar

Dört Büyük İlahi Kitap:

Tevrat: Allah’ın Hz. Musa Peygambere ve O’nun aracılığıyla Yahudilere gönderdiği kutsal kitaptır. Tevratın dili İbranicedir. Tevratta Hz. Musa’nın ve geçmiş Peygamberlerin hayatı hakkında bilgiler, İsrailoğullarının başından geçenler ve çeşitli öğütler yer alır.

Zebur: Allah’ın Hz. Davud Peygambere gönderdiği kutsal kitaptır. Dili İbranicedir. İçinde daha çok dualar, ilahiler, hikmetli sözler vardır.

İncil: Allah’ın Hz. İsa Peygambere gönderdiği kutsal kitaptır. İncil’de Hz. İsa’nın hayatı hakkında bilgiler, ahlaki öğütler yer alır. Günümüzde İncil Matta, Markos, Luka, Yuhanna olmak üzere dört bölümdür.

Kur’an-ı Kerim: Allah’ın son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) ve O’nun aracılığıyla tüm insanlara gönderdiği son kutsal kitaptır. Kur’an evrenseldir ve dili Arapça’dır. 610 yılı Ramazan ayında indirilmeye başlanmıştır. 114 sure ve yaklaşık 6666 ayetten oluşur. Kur’an’da iman, ibadet, ahlak, geçmiş peygamberlere ve toplumlara ait bilgiler, sosyal hayata ilişkin hükümler, insan, evren ve diğer varlıklar hakkında bilgiler yer alır. Kur’an Hz. Ebu Bekir zamanında kitap haline geçirilmiştir. Bu ilk Kur’an kitabına “mushaf” denir.

KUR’AN-I KERİM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Ayet: Sözlük anlamı “işaret”, “delil”, “alamet” demektir. Terim olarak ise “Kur’an-ı Kerim’i oluşturan uzun veya kısa vahiy ifadeleri”ne denir.

» Ayetler “durak” adı verilen işaretlerle birbirinden ayrılırlar.
» Durak işaretlerinde ayetin numarası yazılıdır.
» Kur’an’da yaklaşık 6666 tane ayet vardır.

Sure: Kur’an’da ayetlerden oluşan bölümlere verilen isimdir.

» Kur’an’da 114 sure vardır
» Tevbe suresi hariç bütün sureler “besmele” ile başlar
» En uzun sure Bakara (286 ayet), en kısa sure Kevser (3 ayet) sureleridir.
» İlk sure “Fatiha”, son sure “Nas” sureleridir.
» Mekke’de indirilmiş surelere “Mekkî sureler”, Medine’de indirilmiş surelere ise “Medenî sureler” denir.

Cüz: Kur’an’ın her biri 20 sayfadan oluşan bölümlerine verilen isimdir. Kur’an’da 30 cüz vardır. Cüzler, Kur’an’ı okumak ve ezberlemek açısından bir kolaylıktır.

Suhuflar:

Hz.Adem (a.s.) 10

Hz.Şît (a.s.) 50

Hz.İdris (a.s.) 30

Hz.İbrahim (a.s.) 10


Kur’an’ı Okuyup Anlamak: Allahü Teala Kur’an’ı; insanlara yol göstersin, doğruyu, iyiyi, güzeli öğretsin, rehber olsun diye göndermiştir. Bu yüzden insan Kur’an’ı okuyup anlayabilmelidir. Anlayamazsa onun rehberliğinden faydalanamaz. Kur’an’ı doğru bir şekilde anlayan insan, dinin özünü ve amaçlarını doğru kavramış olur, Allah’ın emirlerine uyar, yasaklarından kaçınır, iyiliği emreder, kötülükten alıkoyar, çevresine ve kendine faydalı olur.

“Biz, andolsun ki öğüt almaları için bu Kur’an’da bunları türlü türlü açıkladık.” (İsra suresi, 41. ayet)
“Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi?” (Muhammed suresi, 24. ayet)

Kültürümüzde Kur’an’ın Yeri ve Önemi: Türkler İslam dinini kabul ettikten sonra toplumsal ve kültürel olarak önemli bir değişim yaşadılar. Kur’an-ı Kerim’in etkisiyle oluşan bu değişime ait bazı örnekler şu şekildedir:

• Müslüman Türk milleti fethettikleri topraklarda yaşayan halka karşı hoşgörülü davranmışlar, dinî inançları farklı olsa bile onları himaye etmişlerdir.
• Başta dinî yapılar olmak üzere inşa ettikleri mimari eserleri Kur’an ayetleriyle süslemişlerdir.
• Türkler’in Kur’an’a olan hürmetleri vesilesiyle Müslüman Türk toplumunda hat ve tezhip sanatları ortaya çıkıp gelişmiş, atalarımız bu sanat dallarında çok başarılı eserler ortaya koyarak İslam dünyasında şöhret bulmuşlardır.

“Kur’an Mekke’de indi, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı.”

• Kur’an’ın kültürümüz üzerindeki etkisi günümüzde de devam etmektedir. Yeni doğan bebeğe isim verilirken, düğünlerde, sünnet törenlerinde, mevlitlerde ve cenaze törenlerinde Kur’an okunur.


Hz. Adem (a.s.)

Hz. Adem yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilk peygamberdir, bütün insanların babasıdır. Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi. Boyu ve yaşı kesin olarak bildirilmedi. Allahü teâlânın emri ile bütün melekler Âdem aleyhisselama karşı secde ettiler. Uzun zaman meleklerin hocalığını yapmış olan İblis, kibirlenip bu emre karşı geldi ve Âdem aleyhisselama karşı secde etmedi. “O çamurdan yaratıldı, ben ise ateşten yaratıldım. Ondan üstünüm.” iddiasında bulundu. İblis (şeytan) kendini üstün görüp kibirlenerek Allahü teâlânın emrine uymayınca gadab-ı ilahiyyeye (Allah’ın gazabına) uğradı ve Cennet’ten kovuldu.

Âdem aleyhisselam kırk yaşındayken Firdevs adındaki Cennet’e götürüldü. Cennet’te bulunduğu sırada veya daha önce hazret-i Havva yaratıldı. Allahü teâlâ onları birbirine nikâh etti. Cennet’te yerleşmelerini ve Cennet’in meyvelerinden dilediklerini yemelerini bildirdi. Fakat Cennet’te bulunan bir ağaç için, “Bu ağaca yaklaşmayın, bu ağaçtan yemeyin.” buyurdu. Âdem aleyhisselam ve Havva validemiz, Cennet’te bin yıl kadar yaşayıp, İblisin yalan yeminine inanarak yasak edilen ağacın meyvesinden unutarak önce hazret-i Havva, sonra Âdem aleyhisselam yedikleri için Cennet’ten çıkarıldılar. Âdem aleyhisselam Hindistan’da Seylan (Serendib) Adasına, Havva ise Cidde’ye indirildi. Birbirlerinden iki yüz sene müddetle ayrı kalan Âdem aleyhisselam ve hazret-i Havva bu müddet içinde ağlayıp yalvardıktan sonra tövbe ve duaları kabul oldu. Hacca gelmeleri emrolundu. Arafat Ovasında hazret-i Havva ile buluştu. Kâbe’yi inşa etti. Her sene hac yaptı.

Kendisine on suhuf (forma) kitap verildi. İlk insanlar, bazı tarihçilerin zannettiği gibi ilimsiz, fensiz, görgüsüz, çıplak ve vahşi kimseler değildi. Bugün Asya, Afrika çöllerinde ve Amerika ormanlarında tunç devri dedikleri zamandakilere benzeyen vahşiler yaşadığı gibi, ilk insanlarda da bilgisiz, basit yaşayanlar vardı. Bundan dolayı ne bugünkü, ne de ilk insanların hepsi için vahşidir denilemez.

Âdem aleyhisselamın yaratılması, Cennet’te kalması, Cennet’ten çıkarılarak yeryüzüne indirilmesi, Kur’an-ı kerimde çeşitli âyet-i kerimelerde bildirilmiştir.


Kunut Duaları ve Anlamları

Kunut” sözcüğü; Allah’ın yaratmış olduğu herhangi bir hayrı elde etmek ya da düşmanın kötülüğünden, doğal afetlerden, salgın hastalıklardan kurtulmak için dua ederek namazda Allah’a sığınmak demektir. Kunut duaları, yatsı namazının hemen ardından kılınan vitir namazının üçüncü rekatında, Fatiha suresi ve bir sure okunduktan ve de tekbir alındıktan sonra okunan dualardır. Vitir namazının bu üçüncü rekatında Kunut dualarını okumak vacibtir. Vitir namazını ister cemaatle ister tek başına kılalım Kunut dualarını içimizden okuruz. Bu dualarda Allah’tan yardım ve bağışlanma dilenir. Verdiği nimetlerden dolayı Allah’a şükredilir. Yalnızca Allah’a ibadet edildiği belirtilir.

Bismillahirrahmanirrahim
Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfirüke ve nestehdik.
Ve nü’minü bike ve netûbü ileyk.
Ve netevekkelü aleyke ve nüsni aleykel-hayra küllehü neşkürüke ve lâ nekfürüke ve nahleu ve netrükü men yefcürük.

“Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, senden bizi hidayete erdirmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Seni asla inkar etmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.”

Bismillahirrahmanirrahim
Allâhümme iyyâke na’büdü ve leke nüsalli ve nescüdü.
Ve ileyke nes’a ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilküffâri mülhık.

“Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. Rahmetini dileriz. Azabından korkarız. Şüphesiz senin azabın kafirlere ulaşır.”