5.Sınıf 3.Ünite

www.dindefterim.com

ADAP ve NEZAKET

Nezaket Kuralları

• Adap, edep kelimesinin çoğuludur. Edep; iyi ahlak, güzel terbiye, eğitim demektir. İnsan ilişkilerini düzenleyen ve kolaylaştıran, yazılı olmayan toplumsal kurallara adap kuralları denir.

• İnsanın çevresindekilere karşı gösterdiği kibar, görgülü davranışlara nezaket denir. Nezaket sayesinde insanlar birbirleriyle çok daha iyi geçinirler.

• Ailede, okulda, sokakta, yolculukta ve birçok sosyal ortamda uyulması gereken nezaket kuralları vardır. Biriyle karşılaşınca selamlaşmak, hasta ziyaretini kısa tutmak, güler yüzlü olmak, yapılan bir iyiliğe karşı teşekkür etmek nezaket kurallarından bazılarıdır.

• Nezaket kurallarından biri de kişisel mahremiyete özen göstermektir. Mahremiyet, kişinin özel yaşamının gizliliğidir. Bir insanın özel hayatını araştırmak, kişisel bir bilgisini başkalarıyla paylaşmak doğru bir davranış değildir. Mahremiyete karşı duyarlı olmak bir nezaket kuralıdır. Örneğin arkadaşımızın bir eşyasını izin alarak kullanmak, bize söylenen bir sırrı korumak, sosyal medyada bir fotoğraf paylaşmadan önce o fotoğrafta yer alan kişilerden izin istemek kişisel mahremiyetin bir gereğidir.

• Bulunduğumuz ortamları temiz ve düzenli kullanmak, ortak kullanılan eşyalara zarar vermemek, arkadaşlarımızı incitecek söz ve davranışlardan kaçınmak, selamlaşmak, izin alarak konuşmak yaşadığımız ortamı güzelleştiren nezaket kurallarındandır.

• İnsanları kıran davranışlardan uzak durmak, ölçülü bir ses tonuyla konuşmak, çevreyi rahatsız edecek şekilde gürültü yapmamak yine nezaket kurallarındandır.

Selamlaşma Adabı

• Selam; barış, esenlik, güven, kurtuluş gibi anlamlara gelir. Selamlaşma ise insanların birbirlerine söz veya işaretle esenlik dilemeleridir. Biriyle karşılaştığımızda iletişim kurmanın ilk yolu selamlaşmaktır. Selamlaşırken sağlık, afiyet, esenlik dilemiş oluruz. Selam vererek karşımızdaki insana değer verdiğimizi ve ona karşı iyi niyetli olduğumuzu göstermiş oluruz.

• Selamlaşmak hem bir nezaket kuralı hem de İslam dinine göre toplumda yaygınlaştırılması istenen bir davranıştır.

• Toplumumuzda merhaba, günaydın, hayırlı günler, iyi çalışmalar, Allah’a emanet olun gibi selamlaşma ifadeleri kullanılmaktadır. Ancak ülkemizde insanlar genellikle “selamün aleyküm” diyerek selamlaşırlar. Selam verilen kişi de “aleyküm selam” diyerek selama karşılık verir.

• Küçük olan büyük olana, bir araç üzerinde giden yürüyene, yürüyen veya ayakta olan oturana, sayı bakımından az olan topluluk çok olana selam verir. Selam, insanlar arasındaki sevgi, güven ve muhabbetin artmasını sağlar.“Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.” (Nisa suresi, 86. ayet)“Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selamı yayın.” Hz. Muhammed s.a.v.

İletişim ve Konuşma Adabı

• İnsanlar arasındaki iletişimi sağlayan en temel yol konuşmadır. Konuşurken kullandığımız ifadeleri, ses tonumuzu, hareketlerimizi doğru seçersek kendimizi daha iyi anlatabiliriz. Bu nedenle çevremizle iletişimimizde konuşma üslubumuza ve konuşma adabına uygun davranmamız gerekir.

• Konuşma adabına uygun davranmanın ilk şartı doğru sözlü olmaktır. Konuşmalarımızda yalandan uzak durmalı, dürüstlükten vazgeçmemeliyiz.

• Konuşurken kırıcı ve incitici tarzda konuşmamalı, kötü sözden ve kötü ifadelerden uzak durmalıyız.

• Konuşurken ifadelerimizi karşımızdaki kişinin anlayacağı şekilde seçmeliyiz. Bu şekilde konuşmak yanlış anlaşılmayı önler.

• Toplum içinde gizli konuşmalar yapmak nezaket kurallarına uygun değildir.

• Sosyal medyada paylaştığımız bilgilerin mahremiyeti zedeleyecek nitelikte olmamasına dikkat etmeliyiz. Kullandığımız ifadeleri doğru seçmeli, dil kurallarına uygun şekilde yazmalıyız. Paylaştığımız bilgilerin doğruluğundan emin olmalıyız. Yalandan, kötü söz ve iftiradan sakınmalıyız. İnsanları incitecek davranışlardan uzak durmalıyız.“Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların güvende olduğu kimsedir.” Hz. Muhammed s.a.v.” Eğer bir yerde üç kişi iseniz, kalabalığa karışmadıkça ikiniz ötekini bırakarak gizli bir şey konuşmasın. Çünkü bu, onu üzer.” Hz. Muhammed s.a.v.

Sofra Adabı

• Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim’de, “Artık Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. Eğer yalnız O’na ibadet ediyorsanız, Allah’ın nimetine şükredin.” (Nahl suresi, 114. ayet) buyurarak Müslümanların helal ve temiz olan rızıklardan yemelerini ve verdiği nimetlerden dolayı kendisine şükretmelerini istemektedir.

• İnsan sağlığına zarar veren yiyecek ve içecekler, İslam dinine göre helal değildir. Bu nedenle Müslümanlar Allah’ın haram kıldığı yiyecek ve içeceklerden uzak dururlar.

• Yemekten önce ve sonra elleri yıkanmalıdır. Sağlık açısından bu davranışı Hz. Muhammed de (s.a.v.) tavsiye etmiştir.

• Yemek yemeye besmele çekerek başlamalıyız.

• Yemek yerken ölçülü olmalı, beslenmeyi doğru bir şekilde yapmalıyız. Gereğinden fazla yemek sağlığa zararlıdır.

• Hz. Muhammed (s.a.v.), midenin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe ayırıp üçte birini de boş bırakmak gerektiğini belirtmiştir.

• Yemek bittikten sonra Allah’a şükretmeliyiz.

• Ağzımızda lokma varken konuşmamalıyız.

• Yemeğimizi, başkalarını rahatsız etmeden yemeliyiz.

• Yemeğimizi bir yere oturarak yemeliyiz.

Peygamber Efendimiz yemekten sonra Allah’a şükretmek için şöyle dua ederdi; “Elhamdülillahillezi et’amenâ ve sekânâ ve cealenâ min’el müslimîn.” (Bizi yediren, bizi içiren ve bizi Müslüman kılan Allah’a hamdolsun)

Hz. Lokman’dan (a.s.) Öğütler

Hz. Lokman’ın (a.s.) adı Kur’an-ı Kerim’in bir suresine verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Lokman (a.s.) kendisine hikmet verilen salih bir kişi olarak tanıtılır. Hikmet, yerindelik, uygunluk, insanın Allah’ı gereği gibi bilmesi, iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırarak yanlış davranışlardan uzak durması anlamlarına gelir.

“Andolsun, biz Lokman’a “Allah’a şükret” diye hikmet verdik. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye lâyıktır.” (Lokman suresi, 12. ayet)

Hz. Lokman’ın (a.s.) oğluna verdiği öğütler;

“Yavrum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür.” (Lokmân suresi, 13. ayet.)

“İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi, onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için) insana şöyle emrettik: Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır.” (Lokmân suresi, 14. ayet.)

“Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz ancak banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim.” (Lokmân suresi, 15. ayet.)

“Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.” (Lokmân Suresi, 16. ayet.)

“Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.” (Lokmân Suresi, 17. ayet.)

“Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah hiçbir kibirleneni, övüneni sevmez.” (Lokmân Suresi, 18. ayet.)

“Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokmân Suresi, 19. ayet.)

Tahiyyat Duası ve Anlamı

Tahiyyat; selam, ikram, ihsan, hürmet ve ibadet anlamlarına gelir. Tahiyyat duası namazlarda oturduğumuz zaman okunan bir duadır. Bu duada Hz. Peygamber ile Yüce Allah arasındaki konuşma yer alır. Bu konuşmada Yüce Allah Hz. Muhammed’e (s.a.v.) rahmet, bereket ve esenlik dilemektedir. Bu dua kelime-i şehadet ile son bulur.

Tahiyyat duasıyla, Müslümanlar her gün beş vakit namazda selamlaşmanın önemini hatırlamaktadır. Müslümanlar namazlarında tahiyyat duasını okuyarak Allah’ı (c.c.), O’nun salih kullarını ve bütün varlıkları selamlamış olurlar.

Okunuşu:

Ettehiyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayibât.

Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetüllahi ve berakâtüh.

Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn.

Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasûlüh.

Anlamı:

Dil, beden ve mal ile yapılan ibadetlerin hepsi Allah içindir.

Ey Peygamber! Allah’ın rahmeti, bereketi ve selâmı senin üzerine olsun.

Selam bize ve Allah’ın iyi kullarına da olsun!

Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed (s.a.v.), O’nun kulu ve elçisidir.

KAZANIMLAR

  1. Toplumsal hayatta nezaket kurallarına uygun davranışlar sergilemeye özen gösterir. Kişisel mahremiyetin önemine değinilir ve bu konuda dikkat edilecek hususlar üzerinde durulur.
  2. Selamlaşma adabına riayet eder.
  3. İletişim ve konuşma adabına uygun davranır. İletişim adabı konusunda internet ve sosyal medya adabına da değinilir.
  4. Sofra adabına riayet eder. Helal kazanç, helal lokma gibi konulara kısaca değinilir.
  5. Hz. Lokman’ın (a.s.) öğütlerini hayatına yansıtmaya özen gösterir. Lokman suresi, 12-19. ayetlerde tavsiye edilen davranışlara öğrenci seviyesine uygun bir şekilde yer verilir.
  6. Tahiyyat duasını okur, anlamını söyler.Tahiyyat duası ile ilgili kısa açıklamalara ve duanın nerelerde okunduğunu içeren bilgilere yer verilir.

Ünite genelinde konular, günlük hayattan ve öğrencilerin somut deneyimlerinden örneklerle işlenir. Ayrıca konuların ele alınmasında, başta ayet ve hadisler olmak üzere kültürümüzden deyiş, nefes, şiir ve beyit gibi düzeye uygun edebî metinlerden yararlanılır.